Elektrikli otomobile ‘Taycan Vergisi’ geldi
TEHAD Başkanı Berkan Bayram’ın Dünya Gazetesi’nden Aysel Yücel ile yaptığı röportaj yayınlandı.


20’ye yakın model gelecekti sanıyorum bu yıl. Sipariş iptali olur mu?
Hali hazırda ülkemizde 7 markanın 9 modeli ile temsil edilen Elektrikli otomobil pazarımız, 2021 sonuna kadar katılacak olan 15 markanın elektrikli modeli ile 24’e ulaşacak. 1 Şubat itibariyle elektrikli otomobiller özelinde artırılan ÖTV oranları malesef sektörümüzü ciddi şekilde etkileyecektir. Markaların duyurduğu model lansman tarihlerinde bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. Markalarımız elektrikli modellerini duyurdukları tarihlerde ülkemizde temsil edecektir. Fakat satış rakamlarında bir düşüş meydana gelebilir. 2020 yılını 844 adet ile kapatan pazarımız, bu yıl da belki bu rakam seviyesinde veya biraz daha altına ulaşabilir. Ama üzülerek belirtmem gerekir ki; beklediğimiz o hızlı artış malesef Maliye Bakanlığımızın eliyle belirsiz bir tarihe ertelenmiştir.
Şarj istasyonu ve diğer yan sanayi yatırımlarına nasıl yansır?
Elektrikli otomobile gelen ÖTV artışı sadece otomobil satışlarını etkilemeyecek. Tüm elektrikli ulaşım eko sistemini etkileyecek. Malesef bazı konularda çok fazla dar bir görüşe sahibiz. Öncelikle yılda zaten 3 haneli satış rakamlarında fazla bir adete ulaşmayan elektrikli otomobil pazarımızda, böyle bir ötv artışının gelir getirici yöntemler arasında değerlendirilmesi üzücüdür. Devletimiz satılmayan bir üründen nasıl gelir edebilir ki? Diğer taraftan elektrikli ulaşıma yönelik yatırımların da yavaşlayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Elektrikli ulaşım ekosistemi sadece otomobillerden ibaret değildir. Şarj istasyonları, akü-batarya firmaları, elektrik depolama ürünleri ve hatta solar panel sektörü dahi böyle bir engelleme karşısında yatırımlarını erteler. Eğer elektrikli otomobili bu ekosistemin merkezine alacak olursak, satış rakamlarında yaşanabilecek engelleme elbetteki bu ekosistemde yer alan diğer paydaşları da etkileyecektir. Rakam vermek gerekirse 2011 yılında sadece 4 şehrimizde şarj istasyonumuz mevcuttu. Bugün geldiğimiz noktada 3000 adete ulaşan soket sayımız ile 81 ilde yapilanmamiz tamamlandı. Bugün artık ülkemizin her noktasına elektrikli iniz ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Tüm bu yatırımların hiç bir noktasında devlet desteğinin olmadığını, 5 girişimci firmamızın tamamen özkaynaklar ile ilerledigini belirtmekte de fayda vardir. Elbette bu yatırımlardünyada görülen hızlı satış rakamlarının ülkemizde de görülebileceği ihtimali ile yapılmıştır. Fakat geldiğimiz noktada artik bu yatirim hızının eskiye oranla aynı şekilde gitmeyecegini söyleyebiliriz.
TEHAD olarak ÖTV artışında geri adım atılması konusunda bir girişimde bulunacak mısınız?
TEHAD olarak ülkemizde ElektroMobilite’yi temsil etmeye çalışıyoruz. Bu sebeple ülkemizin dünyadaki ulaştırma seçeneklerinde ve trendlerinden geri kalmamasını, katma değer sağlayıcı yeni ulaşım yöntemlerinde yer alması için çaba sarf ediyoruz. Daha önce elektrikli otomobile getirilen MTV artışı ve çevre vergisi konusunda yaptığımız girişimler gibi ÖTV artışı konusunda da düşüncelerimizi iletmeye çalışacağız. Bu noktadan sonra zor bir süreç olacağı kanısındayım. Biraz zaman alacaktır ama bu kanun maddesinin hızlıca revize edileceğini düşünüyorum. Burada vurgulanması gereken nokta, bu tür önemli kararlar alınmadan önce sektörün temsilcilerinden görüşler alınır ve doğru bir adım atılması adına istişareler yapılırdı. Fakat bu karar çok acele alınmış bir karar olarak karşımıza çıktı. Diğer taraftan bu karar ile yerli üretim alanımızı da daraltmış oluyoruz. Yani ülkemizde elektrikli otobüs, elektrikli traktör, elektrikli minibüs çalışmaları da mevcut. Hatta elektrikli otobüs tarafında ilk ihracatımızı yapmaya başladık. İç pazarımızda bu yönde atılan engelleyici adımlar, malesef yerli üretim planlamalarını da ciddi şekilde etkiler.
Dünyada devletler elektrikli araçlara ne gibi teşvikler veriyor?
Avrupa , Çin ve tüm dünyada elektrikli otomobile ve i edişinde bulunduğu ekosisteme ciddi destek ve teşvikleri söz konusu. Birçok AB ülkesi araç ilk alımında parasal teşvik sağlarken, bir çoğunda da yönetimsel destekler mevcut. En önemlisi devletlerin bu destekleri neden verdiklerini açıklamalıyız. Örneğin Almanya gibi otomotiv merkezi ülkelerin neden kendi ülkelerinde dizel motorlu araç üretimini yasakladıklarını sorgulamalıyız. Düşünebiliyor musunuz tüm dünya otomobili sizin ülkenizden satın alıyor ama siz artık üretmeyeceğim diyorsunuz? Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? Neden gelişmiş ülkeler havayı zehirleyen fosil yakıtlı araçları hem parasal hem de şehir içi ulaşımda destekliyor da, biz cezalandırma yoluna başvuruyoruz, bu kısmı anlamak mümkün değil.
Sizce hükümet neden böyle bir karar aldı?
Bence hükümetimiz adına Maliye Bakanlığı Gelirler İdaresi Müdürlüğü konuya çok yanlış yaklaşmıştır. 2020 yılında satılan toplam 844 adet elektrikli otomobilin dağılımını iyi değerlendirip, hayati kararları buna göre vermek zorundayız. Geçen yıl ülkemizde toplam satılan elektrikli otomobillerin 665 adeti, önceki ÖTV oranı ile %15’ti. Geriye kalan 179 adet ise %3 ÖTV oranına sahipti. Maliye Bakanlığı uzmanları bu satış adetlerine ve temsil ettiği ÖTV oranlarına bakarak dedi ki; madem %15’lik dilim lüks elektrikli modellerin dilimi ve düşük oranlı modellerden daha çok satılmış, o zaman gelir artırma adına biz bu oranları artıralım. %3’lük dilimi %10’a, %15’lik dilimi ise %60’a çıkarttılar. Fakat, bu %60’lık dilime giren modellerin tümü lüks segment değil ki, sorun burada.
Elektrikli otomobillerin ÖTV oranları 2011 yılında düzenlenmiş ve o tarihte araçların motor kW gücüne göre %3, %7 ve %15 olarak belirlemişti. Bu oranlar 85kW altı, 85kW – 120kW ve 120kW’nin üstünü temsil ediyordu. 10 yıl önce araçlarda bu kW güçleri normal olarak düşünülüyordu. Fakat günümüz teknolojisinde artık araçların sahip olduğu güçler 150kW’den 350-400kW’ye kadar çıkmış durumda. Geçtiğimiz yıl en çok satılan ve hatta tek başına tüm zamanların 1 yılda en çok satış adetine ulaşan lüks spor elektrikli otomobil 390kW gücüne sahip. Bu modelimiz ile aynı ÖTV dilimine giren C segmenti diğer modelimiz 125kW gücüne sahip. Ve 2 modelin arasındaki fiyat farkı ise neredeyse 2 milyon TL civarında. Yani aynı ÖTV diliminde yer alan 2 modelin arasında inanılmaz bir fiyat farkı bulunmakta. Dolayısıyla Maliye Bakanlığı uzmanları bu ÖTV artışı konusunda ciddi şekilde hata yapmıştır. Ve bu hatanın bedeli TOGG modeline kadar etki edecektir. Yıllar sonra dahi geri dönüp baktığımızda telafisi zor bu hatanın adını ‘Taycan Vergisi’ olarak anacağımızdan eminim.
TOGG’un bu ötv oranları ile iç piyasada rekabetçi olması mümkün mü?
Öncelikle TOGG modelinin planlandığı özelliklerde üretilmesi durumunda, satış fiyatının ne olacağı konusuna açıklık getirmekte fayda var. Yerli otomobilimizi yakından takip eden vatandaşlarımız gibi ben de, üretildiği noktada TOGG modelini talep edeceğim. Fakat fiyatı ne olacak? Şu anki planlama C-SUV ve muadil modelleri baz alınarak satışa çıkartılacağı belirtilse de, sahip olacağı menzil aralığı ve elektrik motorunun gücünü göz önüne aldığımızda rahatlıkla 750bin TL bandında yer alacağını tahmin etmek zor olmaz. Bu durumda alıcı kitlesi büyük oranda azalacaktır. Fakat yine de ilk yıl üretim hedeflemesi olan 2bin’li adetleri kısa sürede satışa çevirecektir. Diğer taraftan yeni çıkartılan ÖTV düzenlemesinden de olumsuz etkilenecektir. TOGG fabrikadan çıktığında %60 ÖTV, %18 KDV ve yaklaşık 12bin TL’yi bulan yıllık MTV rakamlarına sahip olacaktır. Böyle bir ortamda TOGG’un rekabet edebilmesi elbette hangi alım kitlesine hitap edeceği konusu ile de doğru orantılı olacaktır. Ama satış rakamlarını artıracağı konusunda umutluyum.
Bu ötv artışı hibrit araçlara talebi artır mı?
Hibrit modellerimizin satış rakamları bu ÖTV oranlarından olumlu veya olumsuz etkilenmez kanısındayım. Son 5 yılda hibrit otomobil modellerine olan talep ile güzel bir alıcı kitlesi yakalandı. 2019 yılında 11,015 adet satılan pazarda, geçtiğimiz yıl 16,941 adet satış gerçekleşti. 2021 yılında 20bin adetin üzerinde kapatacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Hatta hibrit pazarına yönelik yapılan ÖTV iyileştirmesi tüm markaların modellerini kapsayacak şekilde genişletilirse, satış rakamı tahminim 30bin adete çıkabilir.
Bu yıl Türkiye’de elektrikli araçlar konusunda hangi önemli yatırımlar gündemdeydi?
Ülkemizde elektrikli otomobil alanında resmi bir yatırım planı bulunmamakta. Fakat şarj istasyonları ve lityum tabanlı batarya üretimi konusunda ciddi planlamalar mevcut. Umarım bu planlar ciddi bir sorun ile karşılaşmadan gerçekleşir. Diğer taraftan yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de kendi elektrikli otomobil projesi olan Günsel, bu yıl sonunda yola çıkmış olacak. 2 kapılı kompakt bir aile otomobili diyebileceğimiz modelin lansmanı geçtiğimiz yıl gerçekleştirilmişti. Günsel markasının elektrikli modeli B9, yine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yakın Doğu Üniversitesi kampüsü içerisinde bulunan fabrikasında üretilecek. Fabrikanın temeli 2016 yılında atışmıştı.
Teşekkür ederim,
Enerjiniz bol olsun
Berkan Bayram
1974 yılı Ankara doğumlu Berkan Bayram, ilk-orta ve lise öğrenimini Ankara’da, Arı Lisesi’nde yapmıştır. 1998 yılında Marmara Üniversitesi mezunu olan Bayram, yayıncılık sektöründe çeşitli kademelerde 7 yıl yöneticilik yapmıştır. 2011 yılı itibariyle Türkiye Otomotiv sektörüne yönelik, sektörün ilk ve tek yayın organı olan Electric Hybrid Cars dergisini çıkartmaya başlamıştır. 2015 yılı itibariyle daha sonra Dernek olarak faaliyete devam eden Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Platformu’nun kurulmasına öncülük etmiştir. Derneğin kurucu başkanı olarak görev almaktadır.
Berkan Bayram;
2016 yılından beri düzenlenen Elektrikli ve Hibrid Araç Teknolojileri Eğitim Programı‘nın içerik düzenleyicisi ve sahibidir.
2016 yılında TEHAD çatısı altında oluşturulan Elektrikli Araç Şarj Komitesi’nin kurucusudur.
İlki 2019 yılında gerçekleştirilen Elektrikli ve Hibrid Sürüş Haftası etkinliğinin isim babası ve etkinliğin yürütücüsüdür.
Kamu kurum ve kuruluşları ile bir çok çalıştay’da yer almış, Elektrikli Ulaşım özelinde gerçekleştirilen en geniş katılımlı yol haritası çalıştayını EY Türkiye ile birlikte düzenlemiştir.
2011 yılından beri her yıl en az 10 üniversite ve 10 konferans-fuar programında yer almaktadır:
– 2017 görünümü,
– 2018 görünümü,
– 2019 görünümü,
Elektrikli ulaşım özelinde bir çok proje ve patent hakkı bulunan Berkan Bayram ayrıca, kısa adı EAFO olan Avrupa Alternatif Yakıtlar Gözlemevi Türkiye ayağının bilgi girişini sağlayan isimdir.
- Katkı yaptığı devam eden Çalışma Grupları :
- T.C. Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu (BTYPK), Motor Teknolojileri Teknoloji Yol Haritası Çalışma Grubu
- EURELECTRIC Türkiye e-mobilite Çalışma Grubu
- Elektrikli Araçlar için Şarj Altyapısı Çalışma Grubu – Sanayi Bakanlığı
- Şarj İstasyonları standartlarının belirlenmesi Çalışma Grubu – TSE

