Bir Menzil Hikayesi
Derindere Motorlu Araçların (DMA) elektrikli Toyota Corolla’sı ile İstanbul turuna çıktık. Electric Hybrid Cars Dergisinin Haziran sayısında da yer verdiğimiz sürüş yazımızı altta okuyabilirsiniz.
Keyifli okumalar dileriz.
BİR MENZİL HİKAYESİ
Ülkemizde maalesef elektrikli otomobillere yönelik bir bilgi kirliliği var. Elbette yaşadığımız bazı kötü tecrübelerin bu noktada büyük etkisi de oldu. 2011 yılında ülkece ilk kez tanıştığımız elektrikli Fluence, ne yeterince tüketiciye anlatılmıştı, ne de onu anlatacak olan yetkililere! Bizim otomotivciler alışmışlar, ne getirirsek satarız kalıbına. Ama elektrikli otomobilde umulan olmadı ve işler biraz tersine döndü. İşin kötü tarafı kaçış yolu da yoktu, girilmişti bir kere ters yola!
Atılması gereken ilk adım, önce satıcıyı eğitmek, sonra müşteriye ulaşmak olmalıydı!
Satış personeli daha aracı bilmezken, bunu nasıl satabilirdi ki!
Satış derken tabi çok ciddi rakamlara ulaşmadı. Devletin ve bazı belediyelerin sözlü alım garantisi karşısında ancak 100 adetler civarında yılı kapatabildi. Tabi büyük bir hüsrana uğradık. Tamam da Porsche 911’de 52 adet satmıştı, n’olmuş yani!
Her şey satış rakamlarından mı ibaret?
Üzüntü verici kısmı bu değil tabii ki. Göz ardı edilen konu, neredeyse ülkemizde bir elektrikli otomobilin üretimi gerçekleşecekti, ama olmadı!
Buradan çıkarak milli hüsranımız Devrim arabası ile aynı akıbeti taşıdığını söyleyemeyiz. Fakat doğru düzgün satış stratejisi izlenmiş olsaydı, araba meraklılarına önemli kritik detaylar doğru bir şekilde anlatılmış olsaydı, bugün ki hikayemiz çok farklı yol alabilirdi. Elektrikli otomobilin ne kadar stratejik bir noktaya ulaştığını o günden bugüne görmek belki zordu ama bugün geldiğimiz noktada tüm dengeleri nasıl da altüst ettiğine hep beraber şahit oluyoruz. Fakat yine de, bizim tarafta değişen pek bir şey yok. Autoshow İstanbul’da stand görevlilerinin ‘merak etmeyin, 3 dakika da şarj oluyor’ dan, yaz-kış kaybını belirtmeksizin ‘tek şarjla 400km menzil gidersin’e kadar, halen aynı zayıf anlatımlar devam ediyor. Eğitim şart!
Dergimiz sayfalarında uzun menzile sahip yeni kasa DMA ile biz de, bir İstanbul turu yapalım dedik.
Toplantı ve konferanslarda çok gelen sorulardan ilk sırada ‘ama ya şarjımız biterse’, ikinci sırada ise ‘tamam ama Ankara’ya gidebilecek miyim?’ oluyor. Genelde şöyle cevap veriyorum ‘Şimdiye kadar hiç cep telefonu alırken ‘Ama ya şarjı biterse’ diye sorma ihtiyacı duydunuz mu’ – Hayır.
Aslında işin özünde az bilinirlik ve kullanmamaktan kaynaklı algı farklılığı var. Nihai hedefimiz bu eksiklikler ile mücadele edebilmek. Bilmemiz gereken en önemli kural, kullandığımız aracın menzil mesafesi değil, doğru konumlandırılmış şarj noktaları olmalıdır.
Çıkış noktamız olan Zeytinburnu DMA merkezinden aracı teslim aldığımızda, tam şarj ile 390km menzilimiz vardı. Sahip olduğumuz bu şarj durumu ile, Edirne’den Kars’a gitmememiz için önümüzdeki tek engel, aslında sadece psikolojik beklentidir. Bu menzil ile biz büyük bir İstanbul turu yaptık. Ortalama 150km yol yaparak, Zeytinburnu’ndan Üsküdar’a yaklaşık 2 saatlik sürede ulaştık. Tek bekleme noktamız, 3. köprü Avrupa girişinde yer alan Şarj Noktası oldu. Şarjımız yeterli olduğu halde sadece test amaçlı duraklama yaptık.
Çünkü önemli olan menzil mesafeniz değil, Şarj Noktalarıdır. Maalesef bir çok şarj noktasında yaşadığımız sorunların en büyüğü, burada da geçerliydi. Parklama Sorunu!
Evet, park yeri bulamayan konvansiyonel araçların, tam da sizin enerji kaynağınızın önünü işgal etme durumu. Alttaki fotoğrafta da görebildiğiniz gibi, 3ncü köprü girişindeki son otoban AVM’sinde o gün iğne atsanız yere düşmeyecek bir kalabalık vardı!
Benzinli ve dizel araç kalabalığının arasından zor bela sıyrılarak, ihtiyacımız olan şarj ünitesine ulaşabilmiştik. Ve fakat şarj noktasına başka bir araç park etmişti, üstelik benzinli bir araçtı! Maalesef bu konuda da hiç bir farkındalığa sahip değiliz.
Belki de son kilometrelerini tüketerek bu istasyona ulaşan elektrikli bir otomobil, işte böyle bir görüntü karşısında tabi ki hezimete uğruyor. Konunun diğer bir boyutu ise bu noktanın bir ticari işletme oluşu. Yani düşünebiliyor musunuz, iş yerinizin önü her gün işgal ediliyor ve siz müşterilerinize satış yapamıyorsunuz!
İşte aynı durum.
Malesef bu şarj istasyonlarını otomobil kullanıcıları kendilerine özel olarak ayrılmış boş park yeri olarak görüyorlar. Bakın buradan yazıyoruz, lütfen bu ünitelerin önünü boş bırakınız (social message!)
DMA elektrikli otomobilinin android tabanlı interaktif dokunmatik ekranından anlık olarak şarj durumunuzu ve kalan menzil mesafenizi rahatlıkla görebiliyorsunuz. Biz de yavaş yavaş menzili tüketmeye başlamıştık. Yanımdan geçen ‘hızlı’ arabalara aslında ne kadar yavaş olduklarını göstermeye can atıyordum fakat test sürecinde olduğumuz için gün sonundaki verilerimiz sağlıklı bir sonuç vermeyebilirdi. Bu yüzden bu kapışma testini de bir sonraki güne bıraktım.
Merak edenler için, anlatayım sonraki günü.
“Oooo elektrikli, pilli mi bu, hızlı mı bari?”gibi sorular karşısında sürekli bir gazlama hissi ile otoban canavarına dönmek içten bile değil. Çünkü altınızdaki otomobil aslında gergedan görünümlü bir kısrak. İhtiyacınız olan torka, hangi koşulda olursanız olun anında sahipsiniz.
Tünel çıkışı rampaya yakalanmış bir coupe’nin “aman dur bi önce vites küçülteyim, bir ivme yakalayayım, oradan 3- 4 sonra 5nci viteesss…
mücadelesini beklemeden anında rampa başında olabilirsiniz.
Anlık ve sürekli torka sahip olmak gerçekten keyif verici bir durum.
Bir menzil hikayesinin daha sonuna doğru yaklaşıyorduk. Şarj seviyemiz olan %97 ile başladığımız yolculuğumuz %64’ü görmüştü. Yol boyunca otomobil ile ilgili hiç bir sorun yaşamadık. Dönüştürülmüş bir araç olmasına karşın ağırlık merkezinin bozulmasından kaynaklanabilecek savrulma gibi yan kuvvetlerin hiç birini hissetmedik.
DMA firması bu platformda 3 farklı model ortaya çıkarttı. Basic, Sport ve Plus. Farklı batarya paketine ve elektrik motoruna sahip bu üç modelinde son derece başarılı bir şekilde yıllardır gerek kiralamada, gerek sahiplikte kullanılıyor olması, fazlasıyla bir test sürecinden geçtiğini kanıtlar nitelikte.
DMA Basic DMA Plus DMA Sport
MENZİL
280 km* 400 km* 400 km*
MOTOR GÜCÜ
62 kW (84 kW maks.) 62 kW (84 kW maks.) 84 kW (170 kW maks.)
TORK DEĞERİ
225 Nm (330 Nm maks.) 225 Nm (330 Nm maks.) 260 Nm (350 Nm maks.)
ENERJİ
KAPASİTE
36 kWs 53 kWs 53 kWs
PERFORMANS
160 km/s (elektronik sınırlandırma) 160 km/s (elektronik sınırlandırma) 200 km/s (elektronik sınırlandırma)
0-100 HIZLANMA
11.9 sn. 11.9 sn 7,8 sn
* Tablo dağınık görünebilir, buraya tıklayınız. DMA sayfasına yönlendirileceksiniz.
İlk alım maliyeti biraz yüksek gibi görünse de, yakıt ve bakım masrafının olmayışı, ÖTV ve MTV avantajı size ciddi bir kazanç sağlıyor. Benzer sınıftaki konvansiyonel aracın ÖTV oranı %60 – %100 aralığında iken, DMA modelleri sadece %3 ÖTV oranını sahip.
Aklımıza hemen şu soru takılıyor. ‘Devlet seyirci kalmaz, ÖTV’yi artırır‘. Ben de kendilerine şunu söylüyorum; Elinizi çabuk tutun o zaman, şu anda ÖTV %3!
SON
Her ne kadar otomobilin dış kabuğu başka bir markayı işaret etse de, önemli olan o kabuğun altındaki teknolojiye sahip olabilmektir. İşte DMA firması bunu başardı.
Kabuğu kaldırıp üzerine uygulayabileceğiniz her türlü segment aralığı bu teknolojiye sahip olarak, mükemmel bir birliktelik gösterebilecektir.
Bir sonraki Menzil Hikayemizde görüşmek dileğiyle…
