Mazda MX-30, ilk izlenim-detaylar

24 Ekim 2019 editör

Mazda’nın seri üretim ilk elektrikli modeli MX-30 tanıtıldı. Tokyo Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirilen tanıtım Mazda meraklılarının ilgisini çekti. Markanın ilk elektrikli modelini inceledik. Mazda MX-30 özelliklerine karşılık yüksek fiyat etiketi ile düşündürdü!
İşte detaylar:

[divide style=”3″]

Diğer özellikler:

U/G/Y : 4395mm, 1795mm, 1570mm,
Aks aralığı : 2655mm,
Boş ağırlık : 1660kg,
Tip : 5 kişilik, SUV
Fiyatı : 33.990 Euro ( Avrupa)

[divide style=”3″]

ilk izlenim:
2020 yılı ilk aylarında Avrupa’da satışına başlanacak olan Mazda MX-30, markanın ilk seri üretim modeli olması açısından başarılı bir tasarıma sahip olduğunu düşünüyorum. Fakat satış rakamı olarak belirlenen 33.990 Euro‘luk etiket fiyatının özellikle teknik detayları karşısında çok yüksek kaldığını belirtmek lazım.
Öncelikle MX-30’un üstün yönlerine bakarsak;
MX-30’un 50kW hızlı şarjı desteklemesinin dışında her hangi bir avantajlı yönü bulunmuyor. SUV olması ve etkileyici Mazda tasarımına sahip oluşu, tüketici açısından talep görecektir fakat menzil verisi, tüketicide hayal kırıklığına sebep verecek gibi. Hem onBoard charger gücünün hem de batarya kapasitesinin düşük olması karşısında, fiyatlamanın da bu yönde olması gerekirdi. Fakat bu detayları ile premium segmente oynadığı anlaşılan elektrikli MX-30’un, pazarda muadil diyebileceğimiz aynı ayarda bir model ile kıyaslamak mümkün değil.
Tasarım detaylarına bakacak olursak, BMW i3’te gördüğümüz ön kapı açılmadan arka kapının açılmama özelliği MX-30’da da var gibi. Terse açılan kapılar her zaman alışkanlık isteyen bir özellik olmuştur ve bu alışkanlık da pek kolay sağlanmaz. Umarım sonraki nesilde bu özellikten vazgeçilir.
Ön yüz tasarımı inanılmaz güzel olmuş. Arka far grubu ile bagaj kapağının birleşme çizgileri, geniş bir bir bagaj alanına sahip olduğunu gösteriyor. Yan duruş Volvo’yu andırsa da Mazda’nın kendine has çizgilerini çapraz duruşta görmeniz mümkün. Mazda’nın elektrikli üretim platformu eSkyactive‘dan yükselen MX-30’un iç tasarımı son derece yalın ve minimalist. Yine de dokunmadan, kullanmadan anlatmaz zor. Ama elektrikli otomobilin getirdiği karakter yapısından dolayı, dijitalleşme ön planda.
Sonuç olarak Avrupa’da ne kadar şansı olur tahmin etmek zor. Aynı şekilde ülkemize de 2020 yılı içerisinde gelirse eğer, kısıtlı rakip model karşısında erken pazar payına sahip olabilir. Ama satış rakamlarının 3 haneyi bulması pek de olası değil. İskandinav ülkeleri ve ABD pazarında çok daha şanslı olacağını düşünüyorum.