Şarj İstasyonlarının Türkiye ve Dünya’daki hukuki düzenlemeleri
Avukat / Zeliha ARAS ALTINOK
Altınok-Katayıfçı Hukuk Bürosu
Türkiye’deki elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulması ve işletilmesi hakkındaki mevzuat çalışmaları devam ederken, 30 Aralık 2020 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun değişikliği ile Çevre Kanunu’nun madde 3/h’ye hükmüne; elektrikli araçların teşviki, çevrenin korunmasına, iyileştirilmesine ve kirliliğinin önlenmesine ilişkin genel ilkeler arasına eklenmiştir.

Kanun koyucu elektrikli araçların yaygınlaştırılması konusundaki kanaatini çevrenin korunması ve iyileştirmesine katkı olacağı yönündeki bu kanun hükmü ile ortaya koymuştur. Bu Kanun değişikliği ile elektrikli araçların ve elektrikli araç şarj istasyonlarının sayılarının hızla artmasına destek olacak ve bu istasyonların kurulum ve işletilmesine hız ve belirlilik kazandıracak mevzuat hükümlerinin düzenlenmesi beklenmektedir.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez de Türkiye’de her bin kişiye 155 araç düştüğünü belirterek:
2030 yılına geldiğimizde 1 ila 2,5 milyon elektrikli aracın yollarda olacağını öngörüyoruz. Bu araçlar için her 10 araca 1 şarj noktası olacak şekilde şarj noktası planlaması yapıyoruz. Böylece yaklaşık 250 bin adet kamuya açık şarj noktası oluşturacağız.” bilgisini paylaşmıştır .
Buna göre, elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulum ve işletilmesine ilişkin mevcut mevzuat hükümleri ile ihtiyaç duyulan yeni mevzuat düzenlemeleri kapsamında bir çalışma yapmak üzere bu yazısı dizisini kaleme almaktayız. Yazı dizimizin ilk konusunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan imar ve otopark yönetmeliği hükümleri oluşturmaktadır.
< VW ELEKTRİKLİ OTOMOBİL ÜRETİMİNDE SORUN ÇIKTI >

Yürürlükteki yönetmelik hükümleri incelenmeden önce, elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulum ve işletimine ilişkin temel ilkeleri belirlemiş olan, 2014’te yürürlüğe giren AB Parlamentosu ve Konseyi tarafından çıkarılan 2014/94 sayılı Alternatif Yakıtlara İlişkin Altyapının Oluşturulmasına Dair Direktife değinmek faydalı olacaktır.
Direktifin başlangıç hükümlerinde;
• Elektriğin, kara yolu taşıtlarının enerji verimliliğini artırma ve ulaşımda CO2 azalmasına katkıda bulunma potansiyeline sahip olduğu (23),
• Üye Devletlerin, elektrikli araçların dolaşımını sağlamak için, kentsel/banliyö bağlantı noktalarında ve diğer yoğun nüfuslu bölgelerde ve üye devletler tarafından belirlenen uygun ağlar içinde halkın erişebileceği yeterli şarj noktalarına erişimi sağlaması gerektiği (23),
• Şarj istasyonu noktalarının sayısının, her Üye Devlette 2020 yılı sonuna kadar tescil edilecek tahmini elektrikli araçların sayısı dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği (23),
• Bir gösterge olarak, ortalama şarj istasyonu sayısı, aynı zamanda otomobillerin tipi, şarj teknolojisi ve mevcut özel şarj noktaları da dikkate alınarak, 10 araç başına en az bir olması gerektiği (23),
• Halkın erişebileceği uygun sayıda şarj istasyonlarının, özellikle liman yolcu terminalleri, hava alanları veya tren istasyonları gibi toplu taşıma istasyonlarında kurulması gerektiği (23),
• Elektrikli araçların özel sahiplerinden, büyük ölçüde apartman, ofis ve iş yerleri gibi toplu otoparklardaki şarj noktalarına erişimin anlaşılması gerektiği (23),
• Üye Devletlerin, araçlara elektrik temini için kamuya açık altyapının oluşturulmasını sağlaması gerektiği (24),
• Halkın erişebileceği şarj istasyonlarından, örneğin, özel mülkiyete ait şarj istasyonu noktalarını veya kayıtlı kartları veya ücretleri yoluyla halkın erişimine açık cihazları, üçüncü kullanıcılara erişim sağlayan araç paylaşım noktalarının anlaşılabileceği (26),
• Eğer teknik ve mali açıdan uygun ise, elektrikli araçların şarj noktalarında şarj edilmesinde, akıllı sayaç sistemi kullanılmasının uygun olacağı (28),
• Motorlu taşıtlar için yakıt türlerinde artan çeşitlilik ışığında, araç kullanıcılarına bu Direktif kapsamındaki alternatif yakıtların halkın erişebileceği yakıt ikmal ve elektrikli araç şarj istasyonu noktalarının coğrafi konumuna ilişkin verilerin sağlanması gerektiği, bu nedenle tüm bu bilgilerin kullanıcılar için açık ve ayrımcılık yapılmadan herkesin erişilebileceği şekilde on-line olarak yayınlanması gerektiği (52), belirtilmiştir.
Direktifin söz konusu genel ilkeleri ile, kısa sürede artması beklenen elektrikli araçların ihtiyacını karşılayacak olan elektrikli araç şarj istasyonu sayılarını artırmak ve istasyonun erişilebilir tüm alanlara kurulmasını sağlamak olduğu anlaşılmaktadır. Bu çerçevede üye devletler ulusal mevzuat hükümlerinde düzenlemelere gitmişlerdir. Ülkemizde de başta Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile ilgili tüm Bakanlıkların ve EPDK’nın hedefinin Direktifin amaçladığı şekilde, kısa zamanda elektrikli şarj istasyon ağının genişlemesi olduğu bilinmektedir. Zira Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu istasyonların kurulum ve yaygınlaştırmasını 2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında değerlendirmiştir . Bu hedefin Ülkemizin mevcut mevzuatında ne kadar karşılandığı ise aşağıda değerlendirilmektedir.
Yürürlükteki Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin “Akaryakıt Servis İstasyonları” başlıklı 35’inci maddesinin 4’üncü fıkrasında:
“Elektrik enerjisi ile çalışan araçların şarj edilmeleri için, ilgili elektrik kurumunun, olumlu görüşü ile otoparklar, akaryakıt istasyonları veya diğer uygun yerlerde elektrikli araç şarj yeri yapılabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu düzenlemeden herhangi bir imar planı değişikliğine gerek olmaksızın, otoparklar, akaryakıt istasyonları başta olmak üzere diğer uygun yerlerde elektrikli araç şarj yeri yapılabileceği sonucu çıkmaktadır. Ancak, bu halde ilgili elektrik kurumundan onay alınması gerekmektedir. Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde ilgili elektrik kurumuna ilişkin bir tanıma yer verilmemiştir, bu durum uygulamada belirsizliğe neden olmaktadır. Zira, elektrik piyasası mevzuatında da elektrik kurumu tanımı ve kavramı yer almamaktadır. Bununla birlikte, ilgili elektrik kurumunun hangi hususta ve neye göre olumlu görüş vereceği de Yönetmelik hükmünden anlaşılamamaktadır. Bu durum bölgesel bazda farklı uygulamaları da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, elektrik piyasası mevzuatı kapsamındaki bildirim, izin ve onayların yalnızca bu kapsamda düzenlenmesinin uygun olacağı görüşündeyiz.
Bunun yanı sıra, elektrikli araç şarj istasyonlarına ilişkin bu düzenlemenin “Akaryakıt Servis İstasyonları” başlığı altında düzenlenmesi yerine ayrı bir başlık altında ve elektrikli araç şarj istasyonları özelinde yapılması uygun olacaktır. Zira, elektrikli araç şarj istasyonlarının akaryakıt servis alanları ile tek ilgisi bu alanlarda da şarj istasyonlarının kurulabilmesidir. Bunun dışında şarj istasyonlarının, akaryakıt istasyonları ile herhangi bir teknik ve hukuki bağlantısı bulunmamaktadır.
< ELEKTRİKLİ ARAÇ TEKNOLOJİLERİ EĞİTİM PROGRAMI >

Otoparklara ilişkin düzenlemeler ise, Otopark Yönetmeliği kapsamında yer almaktadır. Otopark Yönetmeliği’nin 6’ncı maddesinin 5’inci fıkrasında: “Bölge ve genel otoparklar ile AVM’lere ait otoparklarda, her 50 park yerinden en az biri elektrikli araçlara uygun olarak (şarj ünitesi dâhil) düzenlenir. İhtiyaca göre elektrikli araç otopark yeri sayısının artırılması hususunda idarelerce karar alınabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Başlangıç için destekleyici bir düzenleme olmakla birlikte yukarıda ifade edilen AB Direktifi’nde de önerilen şekilde her 10 araca bir şarj istasyonu tahsis edilmesi ve bu hükmün Otopark Yönetmeliği’nde tanımlanan tüm otopark tiplerinde işler kılınmasında büyük fayda olacaktır. Yukarıda yer verilen Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez’in açıklamasından da her 10 araca 1 şarj noktası sağlanacak şekilde değişiklik yapıldığı anlaşılmaktadır.
Otopark Yönetmeliği’nde yapılacak olan böyle bir düzenleme yeni yapılarda 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca ortak alana ilişkin düzenlemeler için kat malikleri kurul kararı gerektiren geciktirici ve engelleyici durumları da bertaraf etmiş olacaktır. Zira uygulamada, aracına ayrılmış otopark alanına elektrikli araç şarj istasyonu kurmak isteyen maliklerin gerekli oy çokluğunun (634 sayılı Kanun madde 19 uyarınca 4/5 oy çokluğunun) sağlamaması nedeni ile bu hizmete erişemedikleri görülmektedir. Aynı şekilde, otoparkı bulunan mevcut yapılarda da otopark büyüklüğüne göre kademeli olarak araç başına şarj istasyonu sayısı belirlenebilir. Zira günümüzde son yıllarda bilhassa büyük şehirlerde inşa edilen toplu konut, iş yeri, alışveriş merkezi niteliğini haiz yapılarda ve tüm yolcu terminallerinde otopark zarureti nedeni ile geniş otopark alanları mevcuttur. Ancak, bu düzenleme mevcut yapıların otoparklarını kapsamaz ise bu halde, elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulması özelinde kat malikleri kurul kararının alınmasına gerek olmadığı yolunda bir geçici madde ihdas edilerek 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu madde 19’daki oy çokluğunun uygulanmayacağı bir istisna yaratılması faydalı olacaktır.
<<< ELEKTRİKLİ OTOMOBİLDE İKLİMLENDİRMENİN ÖNEMİ >>>