GenelHaberlerManşet

Hoşgeldin 2022

Ülkemiz ve dünya 2021 yılını sıkıntılar içerisinde geçirdi. 2022 yılının daha güzel geçmesi, huzurlu ve sağlıklı bir yıl olmasını diliyoruz. TEHAD olarak en büyük hayalimiz, ülkemizin Elektrikli Ulaşımın alanında dünyanın öncü ülkelerinden olması, Türkiye logolu elektromobilite markaları çıkartabilmek ve elektromobiliteyi ülkemiz gündemine alabilmekti. Günden güne bu yolda daha hızlı adımlar atmaya başladık. Daha özgür, daha demokratik, daha eşitlikçi, daha barışçıl, daha mutlu bir dünya dileğiyle… Yeni yılınız kutlu olsun,


Berkan Bayram’ın mesajı :

2022 ve sonrasında bizi neler bekliyor:
Otomotiv – Lityum tabanlı Batarya
Özellikle elektrikli otomobil markalarında patlama yaşanacak diyebiliriz. Geleneksel asırlık otomotiv gruplarının yanına daha kompakt yapıda, start-up olarak vücut bulmuş ama globale hızla yayılabilecek potansiyele sahip pek çok markanın aramıza katılacağını söyleyebiliriz. Bu kazanım bizim gibi elektrifikasyona daha geç adım atmış ülkeler için dezavantajlı bir konuma getirebilir. Yerli elektrikli araça projelerimiz, kısa sürede yayılabilecek daha ucuz denebilecek yabancı markalar karşısında rekabetçi avantajını kaybedebilir. Globaldeki ve özellikle Avrupa’daki otomotiv endüstrisinin dönüşümü karşısında ülkemiz sanayisinin rekabet ortamını yüksek tutabilmesi, daha çok yerli teşvik mekanizmalarının devreye alınması ile milli politika belirlenmesi ile sağlanabilir. Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun başarılı yol haritasında önündeki en büyük bariyer, kapasitedir. TOGG orta vadede kapasite rakamlarını mutlaka artırabilme yöntem ve yollarını bulmak durumunda kalabilir. Elektrikli otomobilin en büyük maliyet kalemi olan batarya ise, Avrupa’lı otomotiv üreticilerinin kısa zamanda çözüm arayışına girdiği bir alandı. Bu amaçla birbiri ardına açılan lityum tabanlı batarya fabrikaları 2020 yılında 650GWs iken 2021 sonu itibariyle 1024 GWs’e yükseldi. Bir elektrikli otomobilin ortalama 60Kws batarya paketine sahip olduğunu bu enerji kapasitesi ile ortalama 350km menzil elde edebildiğini düşünürsek, gittikçe artan batarya fabrikaları milyon adetli elektrikli otomobil pazarını işaret edebilir. Ülkemizinde büyük ihtiyaç duyduğu batarya alanında önce Aspilsan tarafında sonra da TOGG tarafında girişimler yapılması heyecan verici. Gerçek şu ki, günümüzde bir elektronik cihazda (eOtomobil, ev elektroniği…) rekabet edilebilirlik, sahip olduğu yazılım ve depolayabildiği enerji iledir. Bu yüzden bataryada yerlilik stratejik öneme sahiptir.

Şarj istasyonları – Şebeke
Ülkemizin elektromobilite alanında de en hızlı büyüyen sektörü, Şarj İstasyonlarıdır. 12 yıllık bir geçmişe sahip olan şarj istasyonları sektörü, Aralık 2021 itibariyle gerçek anlamda bir sektör olmuştur. Kanuni yapısı eksik olan ve sadece 2 yönetmelik ile hayata tutunan şarj istasyonları, TEHAD Şarj Komitesinin yoğun çabaları sayesinde önce standartlarına kavuşmuş sonra da kanuni çerçevesi belirli bir mevzuat temeline oturmuştur. Bundan sonraki adımda, belirlenen düzenleyici çerçeve kapsamında yatırımların hızlandırılması, kolay ruhsatlandırma, lisanslama ve sertifika adımları ile yaygın ağa ulaşmalıdır. Yatırımların bölgesel ihale süreçleri ile hız kazanması, temiz ve yeşil ulaşım hedeflemesinde finansal kaynaklara ulaşımın kolaylaştırılması önemlidir. Ulaşımda net sıfır hedeflemesi elektromobilitenin temiz enerji üretimi ve kaynakların kullanımı ile gerçekleşebilir. Şarj istasyonları eliyle aktarımı yapılan elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmesi, lityum tabanlı elektrik depolama ünitelerinde depolanması ve elektrikli araçlara iletimi net sıfır döngüsünü sağlayabilir. Pik saatlerdeki şarjlanmaların şebekeye yük getirmemesi, akıllı şebekeler kapsamında dengeli-dinamik şarj yöntemleri, dağıtık enerji üretim noktaları ve mikro şebekelerin kurgulanması ile mümkün olabilecektir.

Yeni nesil gelecek – Dijitalleşme
Yazılım tabanlı ve kullanıcı deneyim odaklı katma değer üreten sistemlere geçiş çok hızlı olacak. Elektromobilite ile birlikte yaşanacak araç satış rakamlarında ve servis – bakım kalemlerindeki gelir düşüşü, markaları daha çok yapay destek sistemli yazılım platformlarına ağırlık vermelerine itecek. Yatırım maliyeti daha düşük ama gelir oranı daha yüksek olan bu teknoloji platformları, kullanıcıların abonelik sistemleri üzerinden kazanç getirecek. Bağlantılı araç teknolojileri, dijital tabanlı otonom sürüş sistemleri ile otomotiv markalarının yakın gelecekte domain hesabına sahip web tabanlı yazılım platformlarına dönüşeceğini söyleyebiliriz.

Enerjiniz bol olsun,
Berkan Bayram


Bir yanıt yazın