GenelHaberlerManşet

14 Yeni Tam Elektrikli Modelin, Gerçek Menzil Test Sonuçları

Okan Altan / 05 Aralık 2022

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Avrupa’nın yegane bağımsız uluslararası gerçek menzil testleri sonuçlarında elektriklenmede en önemli görevin altyapıda olduğu bir kaz daha teyit edildi…

EcoBest, piyasada satılan ana akım elektrikli modellerin gerçek menzil testlerini ve enerji verimliliğini, normal sürücüler gibi uygulama ekranları far klima açık, karma trafiğe sahip yollarda müsrif kullanımda ve sonrasında normal şarj noktalarında denenmesiyle ilgili 4 yıldır düzenlenen bir uluslararası organizasyon. Geçen yılın sonuçlarından da hatırlayacağınız gibi markaların modelleriyle ilgili açıkladıkları WLTP döngüsü verilerinin gerçek yaşamda ne kadar saptığını araştırdığımız, Avrupa’nın en önemli yeni nesil tarafsız testi.

Daha önceki yıllarda değerlendirilmemiş 14 yeni tam elektrikli otomobili İtalyan Quattroroute Centro Prove uzmanlarının lojistik ve teknik desteğiyle birlikte tam şarjdan, bataryaları sadece ekranda değil tümüyle boşalıp yolda kalıncaya kadar, ardından da yüzde yüze kadar yeniden şarj ederek, tam potansiyellerini gördük. Aiways U5 Prime, Audi Q4 e-tron Sportback 40 S-Line Edition, BMW i4 eDrive40 Sport, Ford Mustang Mach-E AWD Extended Range, Hyundai ioniq5 AWD Evolution, Kia Niro EV Evolution, Kia EV6 RWD Air, Mercedes-Benz EQA 250+ Range Plus Edition, MG MG4 Luxury, Renault Megane E-Tech %100 Electric EV60 Iconic, Seres 3, Skoda Enyaq iV 80 Executive, Volkswagen ID.4 1st Max ve Volvo XC40 Recharge’ın arasında yarısı, onaylanmış WLTP aralığının %80’inden fazlasını gerçek sürüş koşullarında elde etti. Ancak beş tanesi WLTP aralığının %80’inden daha azına ulaşabildi.

Başka bir sonuç da, 2021 EcoBest Challenge’ında gördüğümüz gibi, göstergede sıfırı gördükten sonra bataryada halen rezerv enerji kaldığıydı… 14 araçtan 12’si, 3 ila 23 kilometre arasında stratejik bir “yedek depo” elektriği saklıyordu. Sadece iki araç, “batarya bitti” uyarısıyla birlikte tümüyle durdu. EcoBest mücadelesinde kullanılan ve AutoBest tarafından tescilli iki endeks, gerçek yaşam sürüş menziliyle WLTP verileri arasındaki oranı temsil eden EcoC 1 ve bir elektrikli otomobilin 1 kWh ile kaç kilometre gerçek sürüş menzili sağlayabileceğini ortaya koyan EcoC 2, tam elektriklilerin gerçek enerji verimliliğini belirtir. Bir BEV’nin enerji verimliliğinin en önemli ifadesi olan EcoC 2, EcoC 1 için daha iyi sonuç alan bir aracın, çoğu elektriklinin bataryasında depolanan enerjiyle daha az verimli olduğunu ve EcoC 2 endeksinde daha kötü sonuçlar gösterebileceğine dikkat çekiyor. Geçen yılın EcoC 2 rekoru olan 8,07 km/kWh ile karşılaştırıldığında, bu yılki en iyi sonuç 6,65 km/kWh!.. Testteki sadece beş seçenek 6 km/kWh’yi aşarken; iki araç 5 km/kWh’ye ulaşamadı.

  • Aiways U5 Prime,
  • Audi Q4 e-tron Sportback 40 S-Line Edition,
  • BMW i4 eDrive40 Sport,
  • Ford Mustang Mach-E AWD Extended Range,
  • Hyundai ioniq5 AWD Evolution,
  • Kia Niro EV Evolution,
  • Kia EV6 RWD Air,
  • Mercedes-Benz EQA 250+ Range Plus Edition,
  • MG MG4 Luxury,
  • Renault Megane E-Tech %100 Electric EV60 Iconic,
  • Seres 3,
  • Skoda Enyaq iV 80 Executive,
  • Volkswagen ID.4 1st Max,
  • Volvo XC40 Recharge

Şarj işleminin verimliliğinin de öneminin de farkında olarak, bataryanın şarjında kullanılan gerçek enerji ile markaların belirttiği resmi net kapasite arasındaki oranı da EcoC 3 endeksiyle açıklıyoruz. Gerçek hayata daha da iyi bir bakış açısı kazandırmak için, EcoC 2 gibi net batarya kapasitesini değil, bataryaya doldurulan enerjiyi dikkate alarak aracın gerçek verimliliğini ölçen yeni bir endeks olarak da EcoC 4’ü de kullanmaya başlıyoruz. Ve elektrikli otomobiller analiz etme ve onaylama yönünde kesin ve eksiksiz veriler elde ettiğimiz tüm testlerimizi de bu yıldan itibaren, dünyada bir ilk olarak, araçtaki bir Oppo mobil terminaline Bluetooth Onboard Diagnostic II (OBDII) dongle aracılığıyla araca gerçek zamanlı olarak doğrudan bağlantı yoluyla aracın tüm verilerini ölçmek için; İtalyan Power Cruise Control şirketi tarafından özel olarak tasarlanmış ve geliştirilmiş Power checK Control PKC uygulamasını kullanmaya da başladık. Böylece hem AC hem de DC (HPC) ile test sürüşlerinden ve şarj işlemlerinden çok çeşitli veriler ve grafikler elde ettik. Ayrıca yol testlerinde ve şarj periyotlarındaki farklı aşamalarda bataryaların sıcaklıklarını da görüp, kaydettik.

PKC, gerçek batarya durumuyla ilgili birçok parametreye erişirken; şarj durumu SoC, sağlık durumu SoH, sıcaklık, aracın hızı, hava koşulları, aracın kullandığı veya yeniden ürettiği güç, şarj aşamasındaki güç ve diğer ilgili faktörleri milisaniyelerde kaydediyordu. Bu arada 14 test aracımıza Avrupa homologasyon süreci devam eden VINFAST VF8 de, eşlik ederek, tarafımızca EcoBest ortalamalarına ne kadar yakın olduğunu göstermeye çalıştı… Ve, şimdilik net verilerini açıklayamayacağımız, olumlu sonuç çıkaranlardan biri oldu. EcoBest Challenge’in sonunda bataryası komple “ölen” ve yolda kalan araçları da “yol şarj destek” imkanı sunan E-Gap ile Quattroruote Vairano test pistine geri getirdik.

Ana akım elektriklilerin gerçek yeşil kimlik bilgilerini ortaya çıkaran Avrupa’daki ilk bağımsız gerçek trafik testi olan EcoBest Challenge, 2022 incelemelerinde de şeffaf, tarafsız ve dengeli bir yaklaşıma sahip tek test olmaya devam ediyor. Tümüyle objektif sonuçlar, 14 aracın hepsinde aynı şekilde gerçekleştirilen fazlasıyla tutarlı bir test metodolojisiyle sağlanırken, bu metodolojinin çoğu Avrupalı sürücünün günlük işe gidip gelme alışkanlıklarından gelen pratik ihtiyaçlarından ve sürüş davranışlarından ilham alındığını da ayrıca belirtmeliyiz. Herhangi bir model veya markanın lehinde veya aleyhinde tasarlanmamış, ne bir otomobil medyasının tipik karşılaştırmalı testi ve ne de menzil rekorları kırmaya çalışan bir test olmayan EcoBest Challenge, araçların ne kadar çevik olduğunu kontrol etmek için bir ralli hız testi de değildir. Test sonuçlarını Avrupalı tüketicilere karar verme süreçleri için bir temel olarak sunan EcoBest, sadece ölçümlerinden tespitlerini belirtir ve testteki modeller arasındaki farklar hakkında yorum yapmaz.

Anahtar bulgularımızdan da bahsedecek olursak; teste alınan modellerin çoğu, onaylanmış WLTP rakamlarına ulaşamadı. Ancak, tüm araçların tüm dizinlerde kullanılan minimum WLTP referansının yüzde 71’inden fazlasına ulaştığını söylemeliyiz. Elektrikli araç enerji verimliliğinin temel fikrini temsil eden EcoC 2 endeksimizde belirli bir model için 1 kWh bataryanın kaç kilometre gerçek menzil sunabileceğini kontrol ederken; bu yıl test edilen tüm otomobillerde 4,49 km/kWh’lık geçen yıl test edilen tüm arabalardan çok daha düşük bir EcoC 2 dizin ortalamasıyla karşılaştık. Önceki denemelerimizle karşılaştırıldığında geçen yılın 8,2 km/kWh’yi aşan sıra dışı rekoruna kıyasla bu yıl en verimli otomobilin yalnızca 6,65 km/kWh’yi başarabilmesi, dünya çapındaki tüm elektrikli araç üreticilerinin tahrik sistemlerinde enerjinin nasıl harcandığına acilen odaklanması gerektiğini ortaya çıkarıyor. Yepyeni elektromobilite çağında, önümüzdeki yıllarda 10 km/kWh batarya performansı elde edilmesi gerekiyor!

Bataryaları tamamen bitinceye artık hiç hareket edemez duruma gelinceye kadar sürülen tüm katılımcı araçlarda; batarya grubu sıfırı gösterdikten sonra zorda kalacak sürücülere bırakılan pil rezervinde 2021 testlerimize göre belirgin bir azalma olduğunu gördük… Fakat, AutoBest jürisi uzman gazeteciler olarak da, çok acil durumlar için rezervi her zaman saklamanızı ve onu kullanma durumuna hiç girmemenizi tavsiye ediyoruz… Yani, aracınız en yakın şarj noktasına gitmenizi uyardığı anda, hemen “deponuzu doldurun”! EcoBest Challenge’ın bir başka ilginç sonucu da, bataryaları tamamen boşalmış araçları tam olarak şarj etmek için gereken enerji başlığında; tüm araçların yüzde 3,2 ile yüzde 16,5 arasında, batarya kapasitelerinden daha fazla enerjiye ihtiyaç duymasıydı… Rakamlar, geçen yıla göre çok daha iyi çıkarken, endüstrinin şarj işlemi sırasında kayıpları azaltma kabiliyetlerini geliştirdiğini not ettik. İncelendiğinde şarj sırasındaki ekstra tüketimin açıklaması ise, şu birkaç nedenlerle açıklanabilir: Şebeke AC’den batarya DC’ye dönüştürülürken enerjinin yaklaşık yüzde 5’i kayboluyor. Bu miktar enerji, şarj için kullanılan tüm araç sistemlerine, başta invertör olmak üzere yazılıma, sokete ve süreçle ilgili her şeye güç sağlıyor. İşlem sırasında bataryayı soğutmak için de enerji kullanılıyor ve bu ekstra enerji sarfiyatı özellikle sıcak iklim koşullarında hızlı şarj ile artıyor.

Bataryanın genel sağlığı ve şarj cihazı tipinin de bazı kayıplara neden olabildiğini biliyoruz. Testlerimizi her yıl sürekli iyileştirirken, elektrikli araçların gerçek verimliliğini değerlendirmek için ek bir parametreye de ihtiyaç duyarak, EcoC 4 indeksini bu yılki tablolarımıza ekledik. Bataryanın nominal net kapasitesini değil, şarj cihazının onu doldurmak için sağladığı toplam enerji miktarını dikkate alarak aracın tek 1 kWh ile kaç kilometre çalıştığını ölçmek amacımızdı… Testte yer alan otomobillerin yüzde 3’ün biraz üzerinde ve yüzde 16 daha fazla değerlerinden bahsediyoruz. Konu olan tüm açıklamaların ötesinde, bu ek elektrik için para ödeniyor ve bu ek kWh’lerin araçlardaki yol bilgisayarından “kaçırıyor” olmaları, çok önemli!

Bu yılki bir başka prömiyerimiz ise; testteki tüm seçeneklere maksimum şarj kapasitesini sağlayan 22 kW AC istasyonları ve 350 kW DC istasyonları kullanarak, AC ve DC Hızlı Şarj süreçlerini çok büyük bir doğrulukla, şarj işlemi için gereken süreler dahil ölçüm yapıldı. Burada, hızlı şarj için gereken süre konusunda hala kafası karışık olan milyonlarca sürücü için, çok iyi bir haberimiz var: DC’de 100 kilometre menzile şarj etmek için yalnızca 7 dakikalık bir rekora da ulaştık! Bu inanılmaz başarıyla tam şarj olma zamanının, depoyu konvansiyonel yakıtlarla doldurmaya benzer olacağı günlere doğru yavaş da olsa ilerlediğimizi gösteriyor. Bu etkileyici sonuçla, aynı zamanda ultra hız yeteneğiyle donatılmış Süper DC şarj ağına olan ihtiyacı yinelemek istiyoruz. Böylece, menzil endişesi ve şarj işlemi için gereken süre stresine karşı en iyi çözümün SuperCharger’lar olacağını belirtelim.



Tablolarda göreceğiniz, bu yılın DC şarj işlemlerinde karşılaşılan en uzun süre, 100 kilometre için 27 dakikalık çok kötü bir zaman idi. Her aracın maksimum şarj kapasitesinin bu süreyi belirlediğini ve elektrikli araç satın alacak kişilerin tercihlerini bu özelliği öğrenerek yapmaları gerektiğini, hatırlatalım!

Son iki önemli uyarı notumuz; AC için bataryaları %0’dan %100’e kadar şarj edebileceğinizi ve DC için şarj işleminizi %20’den %80’e kadar yapmanızı tavsiye ediyoruz! Üretici markalar da, bu tür şarjlar için bu döngüleri öneriyor. Her sürücünün elektrikli aracını günlük hayatta en iyi şekilde, uzmanlar seviyesinde kullanabilmesine yardımcı olan, rota boyunca doğru şarj noktalarını öneren ve ne kadar kWh şarj etmeniz gerektiğini kesin olarak hesaplayan Power Cruise Control PCC yazılım sisteminin göstergesinde sezgisel bir arayüz aracılığıyla sürücüye sürekli geri bildirim verdiğini görmek de, markaların ekranlarında ne kadar az bilgi ile bizleri yollara çıkardığını aklımıza getiriyordu.

Testlerimizdeki 100 kilometrelik şarj için zamanlamaları ise, tüm şarj işleminin ortalaması olarak aldığımızı ve DC çok hızlı şarj sırasında şarj oranlarının grafiklerde doğrusal olmadığını da belirtelim. Hepimiz, elektriklilere bu geçişin çok çeşitli nedenlerle hiç kolay olmayacağını biliyoruz… Ancak, EcoBest Challenge ile her yıl elektrikli otomobillerin ne kadar iyi yönde geliştiğini görmek çok güzel. Günlük kullanılabilirliğe doğru küçük ama önemli adımlar atıyorlar. Aslında otomotiv sektörü, birçok yönden hatta toplamda bu dönüşüme hazır. Fakat, bir elektrikli araçta sadece menzil değil, şarj süresi de çok önemli.
Ve bu anlamda, otomotivin kendisinin dışındaki altyapıların hızla büyütülmesi gerçekten çok önemli bir zorunluluk!..



Bir yanıt yazın