Anasayfa
Buradasınız: Home » Genel » Doğru şarj altyapısı: Şarj ağı yarışında Türkiye nerede? Şarj’da konsolidasyon baskısı!

Doğru şarj altyapısı: Şarj ağı yarışında Türkiye nerede? Şarj’da konsolidasyon baskısı!

Doğru şarj altyapısı: Şarj ağı yarışında Türkiye nerede? Şarj’da konsolidasyon baskısı!

Berkan Bayram 03.03.2024
Şarj ağı işletmecisi, şarj istasyonu operatörlerinin (CPO) coğrafi genişlemesi, ABD’de Avrupa’ya göre nispeten daha kolay görünüyor. ABD CPO pazarı yoğunlaşmışken, Avrupa ve Türkiye CPO pazarı parçalanmış durumda; bu süreç beraberinde hızlı bir konsolide yapı ile büyük stratejik birleşme ve satın alma fırsatlarını getirebilir.

Türkiye CPO pazar gelişmesini de aynen Avrupa pazarına benzetebiliriz. 2024 yılı başı itibarıyla ABD’de yaklaşık 3 Milyon tam elektrikli otomobil (BEV) ve 150.000 adet kamuya açık şarj ünitesi mevcut. Bu, şarj cihazı başına 20:1 araç oranına denk geliyor. Avrupa’da tahminen 6 Milyon elektrikli otomobil ve 750.000 adet kamuya açık şarj ünitesi mevcut. Bu rakamda şarj cihazı başına 8:1 araç oranına karşılık geliyor. Türkiye’de ise yaklaşık 90 bin elektrikli otomobil, 16 bin adet şarj ünitesi mevcut. Bu rakam şarj cihazı başına yaklaşık 6:1 araç oranına karşılık geliyor. Bu rakamlara göre Avrupa ve Türkiye şarj ağı operatörü (CPO) pazarının ABD’ye göre daha olgun olduğu düşünülebilir ama daha az konsolide diyebiliriz.

ABD’DE CPO’NUN COĞRAFİ GENİŞLEMESİ, AVRUPA’YA KIYASLA DAHA KOLAY
ABD şu anda daha güçlü bir yukarıdan aşağıya politika baskısından faydalanıyor. 2021 yılı Altyapı Yasası, elektrikli araç (EV) şarj altyapısına 7,5 Milyar dolar ayırdı. 2022 yılı Enflasyonu Azaltma Yasası, EV’lere (1 Ocak 2024’ten bu yana doğrudan satış noktasında sunulan) 7.500 Dolarlık vergi kredisi ve EV şarj cihazlarına %30 vergi kredisi getirmişti. Federal hükümet, bu finansman başvurularına ilişkin kuralları ve standartları belirlemek üzere bir Ortak Enerji ve Ulaştırma Ofisi oluşturmuştu. Yapı, ABD Karayolu Sistemi ve Eyaletlerarası Karayolu Sistemi gibi federal hükümet tarafından uygulanan karayolu altyapısına odaklanıyor. Bu, ABD otoyollarında hızlı şarj altyapısı kurmak isteyen CPO’lar için kurallarda ve zamanlamada tutarlılık sağlamalarına yardımcı oluyor.

Buna karşılık Avrupa şu anda daha az tutarlı bir politika izliyor. Avrupa Yeşil Anlaşması 2020’de kabul edilmiş olsa da, üye devletler bu kuralları kendi hızlarına göre uyguluyor ve ilgili konularda bölünmüş durumdalar. Fransa, yerel ekonomisini desteklemek amacıyla daha güçlü bir “Çin karşıtı” duruş benimsiyor: 1 Ocak 2024’ten bu yana, yeşil desteği (5.000 € EV satın alma teşviki), Çin’de üretilen tüm araçları esasen hariç tutuyor (Çinli otomobil üreticilerinin pazara girişini büyük ölçüde azalttı) Elektrikli araç satın alma fiyatları o zamandan bu yana artış gösterdi ve bu politikanın etkinliği sektörde sorgulanıyor.
Almanya, eski otomobil üreticisi endüstrisinin statükoyu korumak amacıyla, AB’nin e-yakıtları, yeni içten yanmalı motorlu otomobil satışlarına ilişkin 2035 yasağından muaf tutmasını başarıyla sağladı. İngiltere’nin Ocak 2020 itibariyle AB’den çekilmesi CPO’ların takip edeceği ve etkileşime geçeceği bir başka önemli politika yapıcıyı daha önlerine getiriyor. Yine de pek çok Avrupalı devletten önce, 2018’de yayınladıkları Road To Zero stratejisi halen 2040 yılına odaklanıyor.
Türkiye‘nin son 3 yıldaki adımları, Enerji piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) bünyesinde yaptığı yapısal değişiklikler, şarj mevzuat düzenlemeleri ve sektörün kanuni yapıya oturması ile Sanayi Bakanlığı teşvik paketinin canlandırıcı etkisini hissettirdi.

Avrupa’da daha hızlı EV şarj istasyonu entegrasyonu için uzun vadeli ihaleler yapılmaya başlandı. Hollanda 2013’ten bu yana otoyollar boyunca hızlı şarj istasyonları için ihaleler açıyor ve CPO’larını belirliyor olsa da, Fransa bunu yalnızca 4 yıl önce yaptı. Almanya ise yakın zamanda 2023’te büyük bir ihaleye imza attı. Devletlerin ortaya koyduğu şartlar ve tarihsel bir bütünlük sağlayamaması, CPO’ların her Avrupa ülkesiyle ayrı ayrı ilgilenmesini gerektiriyor.
ABD’de ise, fiili finansman başvuru süreci eyalet düzeyinde yapılmasına rağmen, birkaç eyalet aynı programı izledi. Zamanlama ve kurallar federal hükümet tarafından belirlendi. Bu sürecin sonunda da CPO’ların başvuru göndermesi ve belirledikleri konumlara öncelik vermelerini nispeten kolaylaştırdı.

KONSOLİDASYON NEREDE?
ABD‘nin eyaletler arası süreç takvimi farklılık getirse de, ortak dil ve para birimi $’ın etkisi, şarj ağı coğrafik genişlemeyi, Avrupa’ya kıyasla daha kolay hale getiriyor.
Avrupa’da iş geliştirme, çağrı merkezi ve pazara dönük diğer departmanların, CPO’nun hizmet verdiği ve hedeflediği ülkelerin tüm ana dillerini konuşan personele sahip olmasını gerektiriyor. Hali hazırda 27 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülke olsa da, bu 27’nin dışında yine Avrupa sınırları içerisinde görülen Türkiye dahil, Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ve Avrupa Ekonomik Alanı (EEA) ülkeleri de bulunuyor. Tüm bunlara ait farklı para birimlerinin kullanıldığı bir ortamda faaliyet göstermek, daha karmaşık bir arka uç ödeme sistemi gerektiriyor ve CPO’nun kurumsal mali tablolarına ek döviz riski getiriyor.
Almanya’da 100’den fazla CPO en az 100 kamuya açık EV şarj cihazı işletiyor.
Türkiye’de EPDK tek otorite gibi görünse de, arka tarafta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın etkin olduğu alanlar karşımıza çıkabiliyor. 185 adete ulaşan Şarj ağı işletmecilik lisansı sahibi firmaların, baz lisans şartlarını halen yerine getirememiş olmaları, hali hazırda faaliyetini yürüten CPO’ların şarj birim fiyatları arasındaki uçurum fiyatlar, her işletmeci firma uygulamasına ayrı ayrı üye olma zorunluluğu, tek ödeme entegrasyonuna geçilememesi, CPO’ların şarj yatırımlarını yavaşlatması ve/veya daha düşük güçte ve alt kalite şarj ünitesi yatırımlarına girişmeleri, Avrupa’nın yaşadığı sorunların yumak bulmuş küçük ölçeği olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin adetsel olarak düşük elektrikli otomobil sayısına sahip olmasını avantaj olarak kullanıp bir an önce yeni mevzuat düzenlemelerine gitmesi beklenebilir. Öncelikli düzenlenme alanları olarak; CPO’ların lokasyon bazlı ortak birim şarj fiyatlamasına geçmesi, yeni DC şarj istasyonu kurulumlarında minimum güç olarak 120kWın şart koşulması, CPO’nun mali ve adetsel büyüklüğüne göre 6 ayda bir, belirli güçte ve adette şarj ünitesi kurulum zorunluluğu getirilmesi beklenebilir.

ABD CPO PAZARI YOĞUNLAŞMIŞ, TÜRKİYE VE AVRUPA CPO PİYASASI PARÇALANMIŞTIR
ABD, Avrupa ve Türkiye’deki DC hızlı şarj ağına sahip CPO manzarasının karşılaştırması, enteresan bir grafik görselini karşımıza çıkartıyor. ABD’de en büyük oyuncu Tesla, şu anda %50’den fazla pazar payına sahip ve pazarın geri kalanını az sayıda oyuncu ile paylaşıyor.
Kaliforniya ve Teksas gibi büyüklerin 4 hızlı şarj CPO’su aynı: Tesla, EVgo, Electrify America ve ChargePoint. Bu dördün hemen ardından gelen 5nci oyuncu: Kaliforniya’da EVCS, Teksas’da ise Schneider Electric’in sahibi olduğu EV Connect.
Avrupa’da;
– İngiltere‘deki 5’li CPO, EQT’ye ait InstaVolt, Tesla, BP Pulse,Osprey ve Gridserve. (Infracapital, TPG Rise ve Mitsubishi tarafından desteklenmektedir).
– Fransa’daki en iyi 5 oyuncu Tesla, Power Dot, TotalEnergies, Ionity (birkaç otomobil üreticisinin ortak girişimi) ve Electra (birkaç büyük emeklilik fonu ve özel sermaye şirketi tarafından destekleniyor).
– Almanya‘nın en iyi 5 oyuncusu ise EnBW, Aral Pulse (BP’nin bir parçası), Tesla, Ionity ve Meridiam’ın sahibi olduğu Allego‘dur.
– Türkiye‘deki en iyi 5 ise; ZES (Zorlu Enerji iştiraki ve Kuwait Investment Authority ortaklı), Eşarj (Sabancı Grubu iştiraki), Trugo (Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun şarj markası), Votrun ve BeeFull‘dur.

Türkiye ve Avrupa tablosu, pazar parçalanma düzeyi CPO’lar ve yatırımcılar için bir fırsat sunuyor. Yakın zamanda hızlı bir konsolidasyon dalgası görülebilir. Bunun sonucu olumlu olarak, elektrikli otomobil kullanıcılarına daha tutarlı ve gelişmiş bir müşteri deneyimi ile geri dönecektir. Bu aynı zamanda kazanan CPO’ların ölçek ekonomisi elde etmelerine ve ülke lideri olmaktan Avrupa lideri olmaya başarılı bir şekilde geçiş yapmalarına da olanak tanıyabilir. Bu sürecin mutlaka bir şarj ağı operatörünün, başka bir ağ operatörünü satın alacağı anlamına gelmeyebilir (Ama yüksek ihtimalle görülecektir). Öngörüm ve sağlıklı olanı ise; yerelde hizmet veren operatörlerin birleşme sağlayarak, bölgesel liderliğe gitmeleri ve ortaklarının veya hissedarlık yapıları mevcutsa, beklenen yatırım getirisini elde etmelerine olanak tanımasını sağlamaktır.

Enerjiniz bol olsun,
Berkan Bayram

Kaynak: Apricum, EPDK, Lixhium, ACEA

Yazar Hakkında

Number of Entries : 3013

Yorum Yapın

You must be logged in to post a comment.

Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği www.Tehad.org ©2015

Scroll to top