GenelHaberlerManşet

Elektrikli Araçların gerçek tüketim ve menzilleri belli oldu

Elektrikli araç kullanıcılarını daha doğru bilgilendirmek için her yıl düzenlenen, yeni modellerin gerçek menzillerini ve şarj kabiliyetlerini araştıran EcoBest Challenge 2024 sonuçları yayınlandı. Otomotiv gazetecesi Okan Altan test sonuçları paylaştı.

Elektrikli araç kullanıcılarını en doğru şekilde bilgilendirmek için her yıl en yeni modellerin gerçek menzillerini ve şarj kabiliyetlerini araştıran EcoBest Challenge’ın beşincisi de tamamlandı. Tam elektrikli araçlarının yeşil kimlik bilgilerini ortaya koyan ve Bureaux Veritas denetimindeki güvenirliliğiyle artık uluslararası anlamda kabul gören EcoBest Challenge, tüketicinin normal yaşam koşullarında nelerle karşılaşabileceğini gösteriyor. BEV kullanım maliyetleri hakkında en doğru rehber olarak görülen bu gerçek menzil testine bu yıl, fiyatları herhangi bir vergi veya Avrupa’daki teşvikler hariç 65.000 Euro’nun altında olarak seçilen, Audi Q4 Sportback 45 e-tron, BMW i5 Touring, BYD Dolphin, Fiat 600e, Honda e: Ny1, Hyundai Kona, Kia EV9, Lancia Ypsilon, Mini Cooper SE, Opel Corsa-e, Tesla Model Y, Volkswagen ID.7 ve Volvo EX30 katıldı.

default

Bu yılın bu 13 yeni modelinin WLTP verileriyle ölçümler arasındaki farkı gösteren EcoC 1 ana endeksinde hiçbir aracın markaların açıkladığı değerleri yakalayamadığı, geride kaldığı bu başlıkta; Audi Q4 Sportback e-tron, %98,95 ile WLTP menziline en yakın oranı sağlarken, Tesla’nın %73 ile en düşük fakat sınırda bir oran elde etti. Markaların “1 kWh ile menzil vaadi”ne karşı gerçek menzil ölçümleri olan EcoC 2 ile yani her kullanıcının en çok sorduğu enerji verimliliğinde Opel Corsa-e, hafifliğiyle 6,84 km ile en verimli olurken, ağırlığıyla 5,23 km giden BMW i5 Touring’in ve büyüklüğüyle 4,52 km giden Kia EV9’un ötesine geçebiliyordu.

Gerçek şarj ile batarya kapasitesi arasındaki farka baktığımız EcoC 3 araştırmalarında da Honda e:Ny1, en az kayıpla dolum oranına sahip seçenek olarak çıktı. Corsa-e’nin 48,1 kWh bataryası “full”enirken 57,77 kWh enerji çekmesi ise, şaşırttı. EcoC 4 yani test sürüşleri öncesinde yüklenen gerçek şarj miktarıyla km/kWh verimlilik kriterinde de Mini Cooper SE, kWh başına 5.82 km ile en verimli model oldu.

“Sıfır göstergeye rağmen ne kadar daha gidebilirim?” sorusunun cevabı, aracın “kalan menzil sıfır km” uyarısından sonra ölçülen menzillerde Volvo EX30, %0 güce düştükten sonra 24 km daha yol alabildi. 0 km ile Lancia Ypsilon “rezerv menzil”li olmadığını gösterdi.

Bu yıl da Milano ve çevresindeki otoban, köy yolları, sokaklar ve geniş caddeler, eğimli tepe yollarında, bu teste özel yazılıma sahip PKC Power Cruise Control ölçüm cihazlarının bağlandığı tüm araçları Quattroruote mühendisleriye uluslararası uzman gazetecilerden oluşan sürücü grubunun en fazla 50 kilometrede bir değiştiği ve böylece farklı sürüş alışkanlıklarının tüm araçlarda ortalama enerji tüketimi planıyla; AC’de %100 şarj edilmiş olarak başlanan testler, batarya “öldürüldü”kten sonra 350 kW’lık ultra hızlı DC cihazlarda kademeli olarak %0-20 ve %20-80 daha sonra da %100’e kadar yeniden yükleme yapılarak tamamlanmıştı.

Şarj Süreleri ve Performans Raporu
Tamamen boşalmış bir bataryadan %100 doluluğa ulaşma süreleri, ev ve ofis ortamlarında tipik şarj senaryolarını yansıtırken; şarj cihazlarına göre sonuçlar aşağıdaki gibi tespit edildi: Tamamen boşalmış bir bataryadan tam doluluğa ulaşma sürelerinde Volvo EX30, 22 kW’de 100 km menzil için 59 dakikada şarj oldu. 210 kW kapasitesine sahip Kia EV9 ise, 100 km menzil için aynı AC’de 2,27 saate ihtiyaç duyarken, 350 kW’lık HPC cihazında %20-80 şarjı için 7 dakika ile bu yılın “en hızlı şarj edilen” rekorunu kırarken; aynı DC’de Lancia Ypsilon ve Honda e:Ny1sırasıyla 17 ve 18 dakikayla en uzun süreyi harcadılar.

Bu zamanların önceki yıllardan daha hızlı bir şarj süresi olduğu da not edilirken; yavaş AC ve hızlı DC şarjlar arasındaki farklarda, Kia gibi 350 kW istasyon kullanabilenlerin daha şanslı olduğu ve bu seviyedeki ilerlemelerin dikkate değer bir gelişme olduğu vurgulandı. Bu yıl Ecobest Challenge’da genel kazananın belirlenmediği, ancak çeşitli kategorilerde birden fazla kazananın gösterildiği yeni bir sıralama sistemi kullanılarak, sıralamaların daha kolay anlaşılması ve ve yorumlanabilmesi de sağlandı.

Diğer bir konu da, sonuçlara endüstriden çeşitli tepkiler idi. Bazı üreticiler sonuçlardan gurur duyarak tepki verirken, bazıları farklı değerlendirme kriterlerinde öne çıktıklarının altını çizgiler. Bizlere göre; Avrupa’daki ve dünya çapındaki BEV performanslarına farklı yaklaşımlar olmasıydı.

Gelecek Trendler ve Politikalar
2050 yılına kadar Avrupa’da çoğu aracının elektrikli olması bekleniyor. Elektrikli araçlar, içten yanmalı motorların yerini alacak. Ayrıca, elektrikli araçlar için batarya büyüklüğünün her zaman en iyi çözüm olmadığı, aerodinamik ve ağırlık gibi faktörlerin de önemli olduğu ifade ediliyor. Avrupa’daki yasal düzenlemeler, 2035 yılına kadar mevcut araçların e-yakıtlarla kullanılabilir olmasını öngörüyor. Bu, mevcut araç sahiplerinin endişelerini giderecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

BEV performansını “günlük yaşam” koşullarında test eden bağımsız bu değerlendirme, şeffaflığı ve pazardaki verimliliği artırma amacı güderken; genellikle fiyatın yanı sıra, düşük tüketim ve uzun menzil gibi kriterleri de dikkate alan elektrikli bir otomobil müşterileri, bugüne kadar tüm yeni araçlar için aynı koşullar altında belirlenen ve gerçek yaşam koşullarıyla uyumu sınırlı WLTP değerlerinden daha hassas özgün rehbere kavuşmuş oldular. Yıllardır yaptığı benzer günlük testlerdeki deneyimine sahip Quattroruote’nin uzman mühendisleriyle gerçekleştirilen EcoBest Challenge, İtalyanların devasa test tesislerinde E-Gap ile yol enerji yardımı, çekme ve hızlı şarj için HPC Charger’lara kadar gerekli tüm teknolojileriyle tüm güvenlik ve her araç için eşit şartlar oluşturularak yapılıyor.

Testlerde, her bir araçta doğrudan bataryaya ve araç işletim sistemine bağlı bu teste özel yazılıma sahip PKC Power Cruise Control bilgisayarlarıyla kaydedilen enerji atış verileri, ayrıntılı bir yapay zeka programı tarafından belgelendi.

Karmaşık teknolojinin mükemmel ayarlanamaması nedeniyle, bir elektrikli modelinkullanım maliyeti, olması gerekenden daha pahalı olabilir.  Çoğu zaman, bataryada depolanabilecek enerjiden daha fazla elektriğin yüklenmesi ve gereksiz kullanım maliyeti de söz konusu. Sözde şarj kaybı, elektrikli araçlara göre değişiyor ve çeşitli şarj seçeneklerine göre farklılık gösteriyor. Avrupalı diğer test otoriteleri de, yüklenen enerji miktarının yüzde 10 ila 25’inin hatta bazılarına göre yüzde 30’a kadar kaybolabileceği konusunda uyarıyor. EcoBest ekibi, burada da tüm eksiklikleri açıkça ortaya koyarak, “1 kWh ile 10 kilometre gitmek yakında mümkün olmalı” diyerek, daha fazla mühendislik bilgisi ve teknolojinin verimliliğe yatırılmasını talep ediyor.

Katılmamasına rağmen tüm EcoBest Challenge organizasyonunu 4. kez desteklediği Vinfast da, elektrikli araç markalarının altyapı konusunda her şeyi yerel yönetimlere bırakmamaları gerektiğinin altını çizerken, kendilerinin Bosch ve Shell Recharge Solutions ile yaptıkları işbirlikleri gibi. geniş bir şarj ağı ve optimize edilmiş ev şarj deneyiminin markaların da sorumluluğunda olması gerektiği belirtiliyordu.

BEV performansını “günlük yaşam” koşullarında test eden, bu bağımsız ve şeffaf değerlendirme, WLTP değerlerinden daha hassas ve özgün bir tüketici rehberi oluşturuyor.


SONUÇLAR