Tarih Sayfasından Test Sürüşü – Fisker KARMA
STANDARTLARI ALTÜST EDEN OTOMOBİL
FISKER KARMA
KASLI YAPISI İLE SPORTİF VE ŞIK
O bir *Ever. Electric Vehicle Extended Range
Türkçe karşılığı ile Menzili Artırılmış Elektrikli Araç.
2,0Lt – 403Bg – 0-100Km 6,7sn – Son Hız:200Km/S
TEKNOLOJİSİ İLE STANDARTLAR ÜSTÜ
Henrik Fisker ( Aston Martin ve BMW’nin eski tasarımcısı ) rüyaları süsleyen, bu sefer kendi adını verdiği teknoloji harikası araç tasarımı ile karşımıza çıktı. Konsept olma dönemini çoktan aşmış olan otomobil, 2013 yılı itibariyle BD Otomotiv tarafından lansmanı yapılarak satışına başlandı.
Karma, teknolojik altyapısı itibariyle şu an ortalıkta dolaşan fosil yakıtlı araçlara göre bambaşka bir kalıpta ilerliyor. Her ne kadar uzaktan baktığınızda size bir çok konuda fikir verse de, araca yaklaştığınızda ve detayları gördükçe, beyninizin tasarım sınırlarını nasıl zorladığını fark edebiliyorsunuz. Anlaşılan Henrik Fisker’de bu aracı yaratırken, aynen bu düşünceler ile ilerlemiş. Son dönemin yıldızı parlayan enerji kaynağı güneş panellerini aracın tavanında kullanması, her frene basıldığında veya aracı yavaşlatmaya yarayan ‘Hill’ kulakçığına dokunulduğunda elektrik enerjisi elde etmesi, jeneratör motoru ile elektrik motorunu birleştirmesini bu tasarım harikalarından bir kısmı diyebiliriz.
Dış yapısı ile Karma, 5 metreye yakın uzunluğu ve göz alıcı tekerlek yuvaları ile tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Önden arkaya devam eden kıvrımlı ve kaslı yapısı ile yolda kendini ciddi şekilde! belli eden araç, size ne İtalyan aygırını ne de kırmızı şimşeği hatırlatıyor. 4 kapılı sportif sedan görünümündeki araç, uzun bir buruna sahip olması ve alçak konumlandırılan oturma grubu ile dar alandaki manevralarda sizi kısmen şok etse de, bir süre sonra bu duruma alışıyorsunuz
( Aracın burun uzunluğundan dolayı, kendinize klavuz alabileceğiniz tek yer, şişkin tekerlek yuvaları oluyor ) Aracın dış tasarımında en etkileyici görsel şenlik ise 22 inçlik devasa jant ölçüsü oluyor. Böyle bir dış kabuğa sahip spor tasarıma da, en ideal ölçü bu olurdu kuşkusuz. Hani bazen bir araca bakarsınız ve ‘her şey tamamda, burası olmamış’ dersiniz ya, işte Karma’da böyle bir duyguya kapılmıyorsunuz ( fakat iç tasarımında bir kaç eleştirimiz olacak elbette )
Bizim kaydettiğimiz test verilerinden önce aracın fabrika verilerine bir göz atalım. 403 Bg gücündeki araç 1330Nm! torka sahip. Aracın arkasında konumlandırılan 2 adet 150Kw gücündeki elektrik motoruna, önde 2lt’lik benzin motoru destek veriyor. Benzin motorunun görevi bataryalardaki şarj seviyesinin bittiği anda başlıyor ve aküyü tekrar doldurmaya yarıyor. Fabrika verilerine göre, elektrik motoru ile 80Km gidebilen Karma, bu mesafeden sonra benzin motorunun ürettiği elektrik ile yoluna devam edebiliyor ve yaklaşık menzili 400Km’yi bulabiliyor. Elbette %100 elektrikli olmamasının en büyük avantajı, şehir dışına yapacağınız bir kaçamakta ‘Ya yolda kalırsam’ korkusu yaşatmaması.
* Otomobillerde Solar Panel tavan uygulamasını ilk kez Fisker Karma ile gördük.
Karma’yı kullandığımız 3 gün boyunca, hem otobanda hem de dar İstanbul sokaklarında bize gerçek anlamda bir otomobil kullandığımız hissini vermesi çok güzeldi. Özellikle sıkışık trafikte, yavaş ilerlediğimiz kalabalık cadde üzerinde, ciddi anlamda meraklı bakışları üzerimize topladık ve ister istemez kendimizi Back To the Future’ filminin sahnesinde, gelecekten vahşi batının ortasına düşmüş J.Fox gibi, şaşkınlık içerisinde kaldığımızı hissettik. 1330Nm’lik tork, ilk kalkış anından itibaren ve her hızlanma aralığında bize manevi! bir güç verdi dersek yeridir. Araçta 3 farklı sürüş modu bulunuyor.
Direksiyon simidinin hemen arkasında bulanan kulakçıklar ( vites kolunu andırıyor ) sayesinde, Sport – Stealth ve Hill modlarına geçebiliyorsunuz. 2,4 Tonluk ağrılığına rağmen 403Bg gücündeki motor, Sport modunda adeta kükrerken, Stealth (elektrikli sürüş) modunda ise adeta buzda kayan bir kızak gibi yol üzerinde süzülüyorsunuz. Bu mod sayesinde araç içerisindeki huzurunuz tavan yapıyor. Hill modunda ise ayrıca 2 kademe bulunuyor. Aynı zamanda hillholder ( yokuş kalkış desteği ) görevini de gören Hill 1 ve Hill 2 modu, sizi ve aracı yormadan yüksek hızdan veya yokuş aşağı inerken yavaşlamanızı sağlıyor. Bu modları kullanarak hiç fren pedalına basmadan uygun mesafede aracı durdurmanız mümkün. Ayrıca Hill modunda iken aynı zamanda bataryaların şarj edilmesi de gerçekleşiyor.
Bataryaları tam dolu iken 80Km menzile sahip olduğu belirtilen Fisker Karma, bizim test sürüşümüz sırasında ise 60Km’nin üzerine çıkamadığını fark ettik. Yol, hava ve kullanım koşullarına göre değişiklik göstermesi gayet normal olan bu menzil mesafesi, gün içerisinde uygun şartlar göz önünde bulundurularak oluşturulacak bir güzergah rotası ile, maksimum seviyeye çıkacaktır (Avrupa’da araç kullanım oranlarına bakıldığında, araç sahipleri günde ortalama 40 ile en fazla 60Km arasında bir sürüş gerçekleştiriyorlar ) Ayrıca araç ile yaptığınız süratte, menzil mesafesinin düşmesine sebep olmakta.
” Açıkcası bizim için 60Km’lik bir menzil mesafesi bile yeterli oldu. Yol testi haricinde, 2 gün üst üste Buyaka AVM’ye gittik. Otoparkında bir süre elektrik prizi bakındıktan sonra çok uygun bir noktaya park ettik ( Prizin mutlaka topraklı olması gerekiyor ) Bagajdan şarj kablosunu çıkartıp prize taktık. Bu arada tek seferde park etmeleri mümkün iken 5-6 kez manevra yapan diğer araçların, aslında bizi takip ettiklerini ve fotoğraf çektiklerini sonradan fark ettik. AVM’de yaklaşık 3 saat vakit geçirdikten sonra döndüğümüzde batarya göstergesi, 25Km’lik bir menzil artışına sahip olmuştu. Bu şekilde, yol testi haricinde benzin istasyonuna ihtiyaç duymadık. ”
Karma’nın dış tasarımında dikkat çeken diğer noktalar ise; * egzos borusu çıkışının geleneksel arka tampon altı yerine, ön tekerleklerin hemen arkasından dışarıya verilmiş olması, * binek otomobillerde şimdiye kadar görmediğimiz büyüklükte yer alan, tavandaki yekpare solar panel yüzeyin varlığı, * kol kasına ihtiyaç duymayan elektrik motoru ile açılan kapılar olarak sayabiliriz.
Karma, tam da dışı sizi, içi beni yakar cinsten bir otomobil. Dış tasarımı neredeyse kusursuz bir yapıya sahipken, iç tasarımında bazı sıkıntılar kullanım itibariyle kendini gösteriyor. Aslında ilk etapta sürücü koltuğuna oturduğunuzda aracın sizi baştan sarıp sarmaladığını hissediyorsunuz. Manuel yaptığınız tek hareketin sadece emniyet kemerine uzanıp kilitlemek olduğunu fark ediyorsunuz. Dashboard, oturma grubu ve orta konsolda kullanılan malzemelerin kalitesi, öncelikle aklınızı başınızdan alıyor. Simetrik kesime sahip direksiyon simidi sizi sürüşe hazırlarken, yavaş yavaş detaylara gözünüz kayıyor.
Sağ kolunuzun altına denk gelen batarya bloğu, kesintisiz olarak arkaya doğru devam ediyor ve öndeki gibi arka oturma grubunu da ikiye bölüyor. Bu blok üzerinde; vites olarak şeffaf piramit yapı ve cam düğmeleri ile şeffaf bir kapak altından görünen pil bulunuyor. Bu bloğun hemen üzerinde yer alan 10 inçlik dokunmatik ekranı sayesinde, aracın tüm fonksiyonellerini kumanda edebiliyorsunuz. Klima,radyo,koltuk ısıtmaları,navigasyon,pil durumu gibi tüm özellikleri kontrol etmeniz mümkün. Ayrıca direksiyon üzerinden de bu bilgilere ulaşabiliyorsunuz fakat sürüş esnasında buna alışmanız biraz zaman alabilir.
Gösterge paneli ise son derece kolay takip edilebilen sade ve güzel bir tasarıma sahip. Hız göstergesinin hemen yanındaki şarj göstergesinde, harcadığınız elektrik miktarı ve kalan menzil mesafesini kolaylıkla görebiliyorsunuz. Ayağınız gaz pedalındayken veya Hill modunda kullanırken, bataryanızdaki şarj durumunda oluşan artma veya azalmayı, ekran üzerinden kontrol edebilmeniz mümkün oluyor.
Karma’nın arka koltuk grubu ise iç tasarımı gölgeler nitelikte. Açıkcası arka koltuk sadece çocuklara göre diyebiliriz. Uzun boylu yolcuların arka tarafta rahat seyahat etmeleri pek mümkün görünmüyor. Ön taraftaki ferah ve rahat yapı, arkaya doğru basık ve karanlık bir hal almış. Arka yan camlarında kısalarak arkaya doğru devam etmesi sonucu, arka koltukta oturanların görüş açıları neredeyse sıfırlanmış oluyor. Hem 4 kapılı bir sedan hem de coupe görünümlü bir spor otomobil olma çabası elbette bazı fedakarlıkları da beraberinde getiriyor.
Sonuç olarak Fisker Karma, günümüz teknolojisinin tüm olanaklarını zorlayarak, hem %100 çevreci hem de göz alıcı bir spor otomobil nasıl olur, onu ortaya çıkarmış diyebiliriz.
Aracın satış fiyatı 195bin Euro. Fisker Karma’nın bu rakamın karşılığını fazlasıyla verdiğini rahatlıkla söylemek mümkün. Genellikle bu tür otomobilleri rakamsal boyuta indirgediğimizde hemen kıyaslama yapmaya başlarız. İşte tam burada karşınıza, aldığınız aracın mı, yoksa verdiğiniz paranın mı daha değerli olduğu gibi bir paradoks çıkıyor.
Biz bu aracı kıyaslayabileceğimiz başka bir araç bulamadık.