Sıradaki savaşın adı ‘Lithium ve Elektrikli Otomobil’
ELEKTRİKLİ OTOMOBİLDE İLİŞKİLER YUMAĞI.
Çin, küresel ekonomideki ağırlığını günden güne iyice hissettirmeye başladı. İstisnasız tüm sektörlerde istihdam, ihracat ve gelir artışı sağlamayı başaran Çin, otomotiv alanında da ciddi rakip olacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Berkan Bayram‘ın yazısı.
Çin, küresel ekonomideki ağırlığını günden güne iyice hissettirmeye başladı. İstisnasız tüm sektörlerde istihdam, ihracat ve gelir artışı sağlamayı başaran Çin, otomotiv alanında da ciddi rakip olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Uzak Doğu’nun devi, önümüzdeki 30 yıl boyunca elektrikli otomobil üreticileri için de ana savaş alanı olacak ve tüm diğer rekabet ortamındaki ülkelerin bakışları altında, Çin hükümeti daha da çevreci ulaşım araçlarına yönelim sistemini destekler nitelikte adımlar atıyor. ABD ile Çin arasında bugünlerde yaşanan ticaret savaşlarının öznesinde iletişim sektörü yer alsa da, yarın ki savaşın adı pil ve elektrikli otomobil üretimi alanınında olacak.
Çinli enerji şirketleri ticaret savaşlarına rağmen, lithium ion pil pazarının büyük bir bölümünü kontrol altına alarak başta ABD olmak üzere rakiplerine karşı avantaj sağlamaya çalışıyor. Çin, özellikle petrol tüketimini azaltmak, havasını temizlemek, Japonya, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki küresel otomobil güçleri ile rekabet etmek için yeni yollar aramaya çalışıyor.
Geleneksel içten yanmalı araçların kademeli olarak elektrikli araçlara doğru geçiş yapacağı tahmin edilirken, elektrikli araçlar gelecek yıl Çin’in binek araç satışlarının yüzde 8’ini, 2025’te yüzde 20’sini ve 2040’a geldiğimizde ise yüzde 68’ini oluşturacak. Pekin, Şangay, Shenzhen, Tianjin, Hangzhou ve Guangzhou gibi Çin’in en büyük 6 şehrinde, geçen yıl satılan elektrikli araçlar toplam ülke pazarının yaklaşık yüzde 35’ini oluşturdu. Hatta bu 6 şehrin toplam payı, neredeyse Avrupa’nın tamamına denk geliyor.
Çin’in elektrikli ulaşım alanında gösterdiği büyüme, Volkswagen ve Tesla gibi otomobil üreticilerinin, ülkeye odaklanmasına yetti. Bu yıl itibariyle bu iki marka da, Çin’de elektrikli araç üretimine başlamayı planlıyorlar. Çünkü; Uzak Doğu’nun parlayan yıldızında yıllık elektrikli otomobil satışları, geçtiğimiz yıl ilk kez 1 milyonu aşarken, bu yıl 2 milyon adete ulaşacak. Çin şu anda küresel Elektrikli Otomobil satışlarının yarısından fazlasını sağlarken, ABD ve Avrupa bu hıza yetişmeye çabalıyor. Bu hızlı tempo ile ancak 2040 yılına geldiğimizde toplam satış rakamlarındaki Çin payının, yüzde 25’e düşeceği tahmin ediliyor.
Hedef; ‘hammadde tedariği’
Dünya pil üreticileri, küresel çapta elektrikli araçlara güç sağlayacak lithium ion bataryaların üretimi için ihtiyaç duyulan ham madde tedariğinde, etkin güvence sağlayabilmek adına rekabet içinde. Bu alanda Çin’in gözü hiç bir şeyi görmüyor dersek yeridir. Çünkü global hiçbir pil üreticisi, Çinli şirketler kadar proaktif önlemlere başvurmuyor. Burada devlet yönetimleri de etken role sahip.
Çin devleti, Çinli şirketlerin ihtiyacı olan tedarik zincirini sağlamak için her türlü kritik ve önemli hamlelere imza atıyorlar. Çünkü enerji depolamada ve elektrikli araçlar için kritik öneme sahip lithium ion teknolojisini geliştirebilmek ve yaygınlaştırmak, Çin’in ulusal stratejisinde bir madde olarak yer alıyor. Ezeli rakip ABD’nin lithium ion piller için gerek duyduğu ham madde tedariğinde yönünü Kuzey Amerikalı üreticilere döndürmesi gibi, Çin devleti destekli Çin’li şirketlerde yurtdışında yoğun faaliyetlere ve işbirliklerine imza atıyorlar.
Bakınız > Pil Savaşları Başladı.
Çin’in önde gelen enerji depolama şirketi Tianqi, (görselde de yer alan) Şili ve Avusturalya’da satın almalar gerçekleştirdi. Tianqi, Şili’nin enerji devi SQM‘nin büyük bir bölümünü satın aldı. Diğer taraftan Kongo’da faaliyet gösteren 35 şirket, geçtiğimiz yılın Haziran ayında Çinli Capital şirketi ile Madencilik Şirketleri Birliği‘ni kurdu. Çin hükümetinin sonsuz desteğini alan şirketler, bir yandan yurt dışı tedarik ağını güçlendirirken, diğer taraftan da yurt içindeki üretim kapasitelerini artırmaya devam ediyorlar. En büyük elektrikli otomobil ve elektrikli otobüs üreticisi BYD, yeni bir pil üretim tesisi açtı. Tesis yıl sonunda tam kapasiteye ulaştığında, dünyanın en büyük lithium ion temelli pil üretim tesisi olacak.
Diğer taraftan araç üretimi yapmayan ama Avrupa’lı bir çok otomotiv devi ile işbirliğinde olan CATL (Contemporary Amperex Technology Co.) ise tek başına 20 GigaWatt/saatlik üretim kapasitesine ulaşmayı hedefliyor. Bu hedef için hem geçerli sebebi (BMW, Volvo, Daimler, VW gibi markalar ile yaptığı anlaşmalar) hem de kapasitesi bulunuyor. CATL, 2030 yılına geldiğimizde dünyanın en büyük batarya üreticisi olmaya aday. Genel projeksiyonda baktığımızda ise Çinli şirketler, halihazırda dünyadaki lithium ion pil üretim kapasitesinin yaklaşık yüzde 60’ını kontrol ediyorlar ve bu rakamın daha da artacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
Enerjiniz bol olsun…
Berkan Bayram hakkında:
2011 yılı itibariyle Türkiye Otomotiv sektörüne yönelik, sektörün ilk ve tek yayın organı olan Electric Hybrid Cars dergisini çıkartmaya başlamıştır. 2015 yılı itibariyle daha sonra Dernek olarak faaliyete devam eden Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Platformu‘nun kurulmasına öncülük etmiştir. Derneğin kurucu başkanı olarak görev almaktadır.
Berkan Bayram, eğitim alanında Türkiye’de ilk kez 2016 yılından beri gerçekleştirilen Elektrikli ve Hibrid Araç Teknolojileri Eğitim Programı’nın içerik düzenleyicisi ve sahibidir. Yine 2016 yılında TEHAD çatısı altında oluşturulan Elektrikli Araç Şarj Komitesi‘nin kurucusudur. İlki 2019 yılında gerçekleştirilen Elektrikli Sürüş Haftası etkinliğinin isim babası ve etkinliğin yürütücüsüdür.
Elektrikli ulaşım özelinde bir çok proje ve patent hakkı bulunan Berkan Bayram, Electric & Hybrid Cars Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, TEHAD kurucusu ve Otomotiv Gazetecileri Derneği’nin üyesidir. Berkan Bayram ayrıca, kısa adı EAFO olan Avrupa Alternatif Yakıtlar Gözlemevi Türkiye ayağının bilgi girişini sağlayan isimdir.
Yazar Hakkında
İlgili Yazılar
Yorum Yapın
You must be logged in to post a comment.